Mersin Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi'nce Yürütülen 'Öğrenci Profili Araştırması' Tamamlandı.
Araştırma, Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) başarılı olan öğrencilerin tercihlerini kentlerin yaşam standartlarındaki ucuzluğu ve yaşadıkları bölgeye yakınlığına göre belirlediğini ortaya koydu.
MEÜ bünyesindeki 11 fakülte, 8 yüksekokul ve 11 meslek yüksekokulunda öğrenim gören 6 bin 4 kız ve 7 bin 748 erkek öğrenci olmak üzere toplam 13 bin 752 öğrencinin katıldığı Öğrenci Profili Araştırması'nda, öğrencilerin ard-yöresel özellikleri, üniversiteye geçiş süreci, barınma, geçim ve ders çalışma durumları, öğrenim görülen alan ve bölümü tanıma düzeylerinin yanı sıra üniversitenin olanaklarından yararlanma durumları, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılım düzeyleri ile genel memnuniyet
düzeyleri ve sorun alanları değerlendirildi. Araştırmaya göre öğrencilerin yüzde 43.7'si öğrenim gördüğü bölümden memnun olduğunu dile getirirken, yüzde 47.2'si bölümlerini ilgi duyarak ve severek tercih ettiği, yüzde 45.3'ü de ÖSS puanı tuttuğu için ilgili bölüme geldiğini dile getirdi. Üniversite eğitimini büyük oranda meslek sahibi olmak, statü kazanmak ya da diploma sahibi olmak için aldığını belirten öğrenciler, akademik eğitim almalarındaki bir diğer nedeni de kişiliklerini geliştirmek ve
bağımsızlıklarını kazanmak olarak gösterdi.
Mersin'iN 'UCUZ BiR ŞEHiR' OLMASı TERCiHLERi ETKiLEDi
Araştırmada, öğrencilerin geldikleri bölgelere yönelik bulguların MEÜ'nün önemli bir bölge üniversitesi olduğunu ortaya koyduğu yorumu yapılırken, özellikle Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve iç Anadolu Bölgesi'nden üniversiteye öğrenim görmeye gelen öğrencilerin oranının yüzde 78.1 olduğuna dikkat çekildi. Bu bölgelerden gelen öğrencilerin yaşadıkları iller dikkate alındığında Mersin'in yanı sıra genellikle Mersin'e yakın illerden öğrenci geldiği vurgulandı.
Öğrencilerin MEÜ'de öğrenim görmeyi seçme nedenleri incelendiğinde ise; ailenin yaşadığı yere yakınlık önemli bir tercih nedeni olarak öne çıkarken, Mersin'in ucuz bir şehir olmasının da önemli bir etken olduğunun altı çizildi. ÖSS'den alınan puanın da öğrencilerin tercihini etkilediği yorumu yapılırken, öğrencilerin puanlarına göre üniversite araştırdıkları için MEÜ ile ilgili detaylı bir bilgiye sahip olmadıkları ve MEÜ'yü yeterince tanımadan tercih ettikleri ifade edildi.
ANNE-BABA EĞiTiM DURUMU GENELDE iLKÖĞRETiM DÜZEYiNDE
Araştırmaya göre il merkezi ya da büyükşehirlerden üniversiteye gelen öğrencilerle ilçe merkezi, köy ya da kasabalardan gelen öğrenci oranlarının eşit olduğuna (yüzde 54.5) dikkat çekilirken, MEÜ'de aylık ortalama geliri bin TL'nin altında olan ailelerin oranının da yüzde 59.7 olduğu belirlendi. Ailesinde bugüne kadar üniversite eğitimi alan başka birisi olmayanların oranı yüzde 45.2 olurken, MEÜ öğrencilerinin anne-baba eğitim durumlarının büyük oranda ilköğretim düzeyinde olduğu dile getirildi. Lise
mezunu annelerin oranı yüzde 16, babaların oranı yüzde 24 iken, lise üzeri eğitim düzeyine sahip babaların oranı yüzde 17.4, annelerin oranının ise sadece yüzde 8.2 olduğu belirtildi.
Öğrencilerin üniversite bünyesindeki hizmet birimlerinden yararlanma düzeylerine yönelik bulgular ele alındığında ise; yemekhane, kantin ve kütüphaneden 'çok' ya da 'oldukça' yararlananların oranının yüzde 50 olduğu kaydedildi. Bunun yanında spor tesisleri, öğrenci toplulukları, Bilgi işlem ve Erişim Merkezi, Sağlık Merkezi ile Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi'nden 'çok' ya da 'oldukça' yararlanan öğrencilerin oranının yüzde 20 ile yüzde 40 arasında değiştiğine işaret edildi. Öğrencilerin genel
olarak üniversitedeki sportif etkinliklere 'çok' ya da 'oldukça' katılım düzeylerinin yüzde 37.2, sosyal ve kültürel etkinliklere katılım düzeylerinin de yüzde 35 civarında kaldığının altı çizildi.
"ÖĞRENCiLERiMiZi TÜM YÖNLERiYLE TANıMAYA ÇALıŞıYORUZ"
Araştırma sonuçlarını değerlendiren MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, öğrencilerin ilgi, istek, beklenti ve ihtiyaçlarını dikkate alan kurumsal politikalar geliştirmenin oldukça önemli olduğunu vurguladı. Aydın, "Günümüzde yüksek öğretim kurumlarının başarısı, öğrencilerinin kendilerini üniversiteleriyle tanımlamaları, kendilerini öğrenim gördükleri üniversitenin bir parçası olarak görmeleriyle değerlendirilmektedir. Bir başka ifadeyle öğrencilerinin akademik, sosyal ve kültürel yönlerden sürekli
gelişimini amaç edinmiş bir üniversite topluluğu oluşturan ve öğrencisinde bu topluluğa yönelik aidiyet duygusu geliştirebilen üniversiteler kurumsal olarak başarıyı da yakalamış olmaktadırlar. Biz, üniversitemiz bünyesindeki tüm akademik ve idari birimlerde çalışanlar ile öğrencilerimiz arasındaki eğitsel ve sosyal ilişkinin kalitesini artırmanın temelinde öğrencilerimizi çeşitli özellikleri açısından tanımanın yer aldığını düşünüyoruz" dedi.
ARAŞTıRMA KiTAP HALiNE GETiRiLDi
MEÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi'nce yürütülen 'Öğrenci Profili Araştırması'nın üniversite bünyesinde öğrenim gören öğrencilerin temel özelliklerinin değerlendirilmesine de yardımcı olacağını kaydeden Aydın, bunun yanında gelecekte öğrencilere yönelik yapılacak benzer nitelikteki araştırmalara da bir altyapı oluşturacağını vurguladı.
Öte yandan, kitap haline de getirilen 'MEÜ Öğrenci Profili Araştırması' sonucunda MEÜ bünyesinde rektörlüğe bağlı akademik gelişim birimi, psikolojik danışma ve rehberlik birimi, kariyer geliştirme birimi, engelsiz yaşam birimi, yabancı uyruklu öğren
ANNE-BABA EĞiTci birimi, krize müdahale birimi ve araştırma birimi gibi alt birimlerden oluşan bir Öğrenci Gelişim, Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulması kararlaştırıldığı kaydedildi (EgitimGazetesi.com)
<table id="table6" width="100%" bgcolor="#eeeeee" border="0" cellpadding="3" cellspacing="0"><tr><td>Aracınızdaki çiziklerden kurtulmak sadece 2 sn! </td></tr></table> |
MEÜ bünyesindeki 11 fakülte, 8 yüksekokul ve 11 meslek yüksekokulunda öğrenim gören 6 bin 4 kız ve 7 bin 748 erkek öğrenci olmak üzere toplam 13 bin 752 öğrencinin katıldığı Öğrenci Profili Araştırması'nda, öğrencilerin ard-yöresel özellikleri, üniversiteye geçiş süreci, barınma, geçim ve ders çalışma durumları, öğrenim görülen alan ve bölümü tanıma düzeylerinin yanı sıra üniversitenin olanaklarından yararlanma durumları, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılım düzeyleri ile genel memnuniyet
düzeyleri ve sorun alanları değerlendirildi. Araştırmaya göre öğrencilerin yüzde 43.7'si öğrenim gördüğü bölümden memnun olduğunu dile getirirken, yüzde 47.2'si bölümlerini ilgi duyarak ve severek tercih ettiği, yüzde 45.3'ü de ÖSS puanı tuttuğu için ilgili bölüme geldiğini dile getirdi. Üniversite eğitimini büyük oranda meslek sahibi olmak, statü kazanmak ya da diploma sahibi olmak için aldığını belirten öğrenciler, akademik eğitim almalarındaki bir diğer nedeni de kişiliklerini geliştirmek ve
bağımsızlıklarını kazanmak olarak gösterdi.
Mersin'iN 'UCUZ BiR ŞEHiR' OLMASı TERCiHLERi ETKiLEDi
Araştırmada, öğrencilerin geldikleri bölgelere yönelik bulguların MEÜ'nün önemli bir bölge üniversitesi olduğunu ortaya koyduğu yorumu yapılırken, özellikle Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve iç Anadolu Bölgesi'nden üniversiteye öğrenim görmeye gelen öğrencilerin oranının yüzde 78.1 olduğuna dikkat çekildi. Bu bölgelerden gelen öğrencilerin yaşadıkları iller dikkate alındığında Mersin'in yanı sıra genellikle Mersin'e yakın illerden öğrenci geldiği vurgulandı.
Öğrencilerin MEÜ'de öğrenim görmeyi seçme nedenleri incelendiğinde ise; ailenin yaşadığı yere yakınlık önemli bir tercih nedeni olarak öne çıkarken, Mersin'in ucuz bir şehir olmasının da önemli bir etken olduğunun altı çizildi. ÖSS'den alınan puanın da öğrencilerin tercihini etkilediği yorumu yapılırken, öğrencilerin puanlarına göre üniversite araştırdıkları için MEÜ ile ilgili detaylı bir bilgiye sahip olmadıkları ve MEÜ'yü yeterince tanımadan tercih ettikleri ifade edildi.
ANNE-BABA EĞiTiM DURUMU GENELDE iLKÖĞRETiM DÜZEYiNDE
Araştırmaya göre il merkezi ya da büyükşehirlerden üniversiteye gelen öğrencilerle ilçe merkezi, köy ya da kasabalardan gelen öğrenci oranlarının eşit olduğuna (yüzde 54.5) dikkat çekilirken, MEÜ'de aylık ortalama geliri bin TL'nin altında olan ailelerin oranının da yüzde 59.7 olduğu belirlendi. Ailesinde bugüne kadar üniversite eğitimi alan başka birisi olmayanların oranı yüzde 45.2 olurken, MEÜ öğrencilerinin anne-baba eğitim durumlarının büyük oranda ilköğretim düzeyinde olduğu dile getirildi. Lise
mezunu annelerin oranı yüzde 16, babaların oranı yüzde 24 iken, lise üzeri eğitim düzeyine sahip babaların oranı yüzde 17.4, annelerin oranının ise sadece yüzde 8.2 olduğu belirtildi.
Öğrencilerin üniversite bünyesindeki hizmet birimlerinden yararlanma düzeylerine yönelik bulgular ele alındığında ise; yemekhane, kantin ve kütüphaneden 'çok' ya da 'oldukça' yararlananların oranının yüzde 50 olduğu kaydedildi. Bunun yanında spor tesisleri, öğrenci toplulukları, Bilgi işlem ve Erişim Merkezi, Sağlık Merkezi ile Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi'nden 'çok' ya da 'oldukça' yararlanan öğrencilerin oranının yüzde 20 ile yüzde 40 arasında değiştiğine işaret edildi. Öğrencilerin genel
olarak üniversitedeki sportif etkinliklere 'çok' ya da 'oldukça' katılım düzeylerinin yüzde 37.2, sosyal ve kültürel etkinliklere katılım düzeylerinin de yüzde 35 civarında kaldığının altı çizildi.
"ÖĞRENCiLERiMiZi TÜM YÖNLERiYLE TANıMAYA ÇALıŞıYORUZ"
Araştırma sonuçlarını değerlendiren MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, öğrencilerin ilgi, istek, beklenti ve ihtiyaçlarını dikkate alan kurumsal politikalar geliştirmenin oldukça önemli olduğunu vurguladı. Aydın, "Günümüzde yüksek öğretim kurumlarının başarısı, öğrencilerinin kendilerini üniversiteleriyle tanımlamaları, kendilerini öğrenim gördükleri üniversitenin bir parçası olarak görmeleriyle değerlendirilmektedir. Bir başka ifadeyle öğrencilerinin akademik, sosyal ve kültürel yönlerden sürekli
gelişimini amaç edinmiş bir üniversite topluluğu oluşturan ve öğrencisinde bu topluluğa yönelik aidiyet duygusu geliştirebilen üniversiteler kurumsal olarak başarıyı da yakalamış olmaktadırlar. Biz, üniversitemiz bünyesindeki tüm akademik ve idari birimlerde çalışanlar ile öğrencilerimiz arasındaki eğitsel ve sosyal ilişkinin kalitesini artırmanın temelinde öğrencilerimizi çeşitli özellikleri açısından tanımanın yer aldığını düşünüyoruz" dedi.
ARAŞTıRMA KiTAP HALiNE GETiRiLDi
MEÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi'nce yürütülen 'Öğrenci Profili Araştırması'nın üniversite bünyesinde öğrenim gören öğrencilerin temel özelliklerinin değerlendirilmesine de yardımcı olacağını kaydeden Aydın, bunun yanında gelecekte öğrencilere yönelik yapılacak benzer nitelikteki araştırmalara da bir altyapı oluşturacağını vurguladı.
Öte yandan, kitap haline de getirilen 'MEÜ Öğrenci Profili Araştırması' sonucunda MEÜ bünyesinde rektörlüğe bağlı akademik gelişim birimi, psikolojik danışma ve rehberlik birimi, kariyer geliştirme birimi, engelsiz yaşam birimi, yabancı uyruklu öğren
ANNE-BABA EĞiTci birimi, krize müdahale birimi ve araştırma birimi gibi alt birimlerden oluşan bir Öğrenci Gelişim, Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulması kararlaştırıldığı kaydedildi (EgitimGazetesi.com)